Kundak | Konular | Kitaplar

Obezite Tedavisinde Mide by-pass'ı ve Tüp Mide Ameliyatları


Aşırı kilolu insanların özellikle kilo sınırını aşmış obezite hastalıgı olanların tercih ettiği ve ayıflaması için yapılan mide ye kelepçe takma operasyonu artık rağbet görmüyor..Obezite cerrahisinde kelepçe ameliyatının, uzun dönemde etkili olmadığı ortaya çıktı. Artık mide by-pass'ı ve tüp mide ameliyatları ile iştah kontrol altına alınıyor. Behiç Çınçın da tüp mide ile 55 kilo vererek sağlığına kavuşanlardan...

Prof. Dr. Mehmet Ali Yerdel, obezite cerrahisinde modası geçen ve etkili olan yöntemleri anlattı:
Bir zamanlar gündemde olan mideye balon girişimi, morbid obeziteyi ortadan kaldıramıyor. Zaten bu bir ameliyat da değil! Bu yöntemde; endoskopi yolu ile hastanın midesinin içine yumruk büyüklüğünde bir balon konuluyor ve gıda alımı kısıtlanıyor. Kolay ve makul riskleri olan bir girişim fakat hastalar sadece yedi-sekiz kilo verebiliyor. Bu arada balon, rahatsızlık hissi yaratabiliyor. Bu nedenle biz sadece ameliyat öncesinde; hastaya, biraz kilo verdirebilmek amacı ile nadiren ve geçici olarak balon uyguluması yapıyoruz.

MİDE BY-PASS'I KİMLERE UYGUN?
Tüp mide ve mide by-pass'ı sonrasında hastanın kilo verememesi mümkün değil. Tüm hastalar, ameliyat sonrasındaki ilk bir yıl içinde 30-60 kilo veriyor.
Bu iki operasyon sonrasında iştah tamamen ortadan kalktığı için; hastada az yemesine rağmen ciddi doygunluk hissi oluşuyor. Hastalarımızın; ameliyat ile yeniden yapılandırdığımız üst sindirim sistemlerinin, yeni çalışma düzenine daha kolay adapte olabilmesi için uymaları gereken bir diyet var. Hasta; ameliyat sonrasında bir-iki haftalık özel sıvı diyetinden sonra, aşamalı olarak pürelere ve bir ay sonra da katı gıdalara geçiyor.
Mide by-pass'ı ameliyatından sonra hastanın; emilim bozukluğu nedeniyle bazı mineral ve vitaminleri (kalsiyum, folik asit, D ve B vitaminleri gibi) ömür boyu alması gerekiyor. Ameliyat sonrasında, sürekli diyetisyenlerle birlikte çalışmamızın nedenlerinden biri de bu.
Mide by-pass'ı; müzmin ince bağırsak hastalığı olan ya da önceden ince bağırsakla ilgili ameliyat geçirmiş olanlara yapılamıyor. Bu operasyon sonrasında; hastanın hayat boyu vitamin ve mineral desteği alması gerekiyor.
Hayat boyu ilaç alabilecek sorumlulukta olmadığını düşündüğümüz kişilerde kesinlikle tüp mide ameliyatını tercih ediyoruz.

MİDE BANDI SORUN YARATIYOR
Tüp mide ameliyatında, sadece mide üzerine ufaltıcı bir işlem yapılıyor. Mide by-pass'ında ise ince bağırsaklar üzerinde de birtakım değişiklikler yapılarak alınan gıdaların emilimi azaltılıyor.
Çok pratik olduğu düşünülen mide bandı yönteminin ise; uzun dönemde aşırı sorun yarattığı anlaşıldı. Günümüzde ABD'de en sık uygulanan yöntemler; tüp mide ameliyatı ve şekerin ön planda olduğu aşırı kilolularda mide by-pass'ı.

DİYABETİ OLAN MORBİD OBEZLER EN İYİ ADAYLAR
Hastamızla yaptığımız ilk konuşma ve muayene; ameliyat kararında etkili oluyor. Hastanın şeker hastası olup olmadığı çok önemli bir kriter. Psikolojik bir yemek yeme sorunu olup olmadığını da araştırıyoruz. Cerrahi ekibin; hem konunun felsefesine hakim olması, hem de tüm bariatrik prosedürleri çok iyi bilmesi gerekiyor.
Nedenini tam olarak bilmiyoruz ama tüp mide ve mide by-pass'ı ameliyatı sonrasında; hastaların şeker hastalığı da kısa sürede düzeliyor. İşin ilginç yanı; bunun direkt bir etki olması. Yani kilolar kaybedildikten sonra şeker düzelmiyor, ameliyattan hemen sonra şeker seviyesi düşüyor. Tip 2 diyabeti olan obezler en ideal ameliyat adayları çünkü hem obeziteden, hem de şekerden kurtuluyorlar.

KELEPÇE AMELİYATI ARTIK POPÜLER DEĞİL
Halk arasında kelepçe yöntemi olarak bilinen operasyonda; mide girişine laparoskopik bir işlemle, şişirilebilir bir bant takılıyor. Bu operasyon, artık geçerliliğini hızla kaybeden bir girişim olarak görülüyor. Gıda alınımını kısıtlayarak etkili olan uygulamanın olumlu tarafı; çok az risk taşıması. 20 yıl önce ilk uygulandığında ortaya çıkan olumlu hava; son 10 yıldır farklı bir boyut kazandı. Belçikalı cerrahların; 12 yıllık takiplerinde, yüzde 50 oranında bir başarısızlık olduğunu bildirmesi, tekniğe olan güveni sarstı. 12 yıllık takip neticesinde; ameliyat sonrasında kilo kaybının uzun süre devam etmediği, hastaların yine kilo aldığı gözlendi. Bantlar ise yüzde 40'lara varan oranlarda ciddi komplikasyonlara yol açıyor.

ÖLÜMCÜL RİSK BİNDE 1
Behiç Çınçın'ın bir yılda tam 55 kilo verdiği tüp mide ameliyatı; midenin ince uzun bir tüpe çevrildiği laparoskopik bir girişimdir. Midenin hatırı sayılır bir bölümü kesilip çıkartıldığından; gıda alımı kısıtlanıyor ve iştah ortadan kalkıyor. Teknik açıdan da kolay olan bu yöntem, yaklaşık olarak bir saat sürüyor. Tüp mide ameliyatından beş yıl sonra hastaların, az da olsa kilo alma oranı yüzde 20... Operasyondaki ölümcül risk ise binde 1 civarında.
esra tüzün/sabah