Kundak | Konular | Kitaplar

Engin Hepileri İntikam Dizisini ve Rolünü Anlattı


İntikam dizisinin başrolünde beren saatin sürekli yanında göreceğimiz hakan karakteri yani Engin hepileri dizide beren in yani Melek in koruyucu meleği olacak mış..Gerçek kimliğini saklayan meleğin kimliğini bilen tek kişi o olacak gibi..Alexander Dumas’nın “Monte Kristo Kontu” romanından esinlenilerek çekilen ve yayınlandığı her ülkede reyting rekorları kıran “Revenge”, Türkiye’ye uyarlandı. Kanal D’nin yeni bombası, yakında “İntikam” adıyla ekrana gelecek. Beren Saat, Nejat İşler, Mert Fırat, Zafer Algöz gibi güçlü oyuncuları bir araya getiren dizinin detaylarını, bu yapımda Hakan karakterini canlandıracak olan Engin Hepileri’den anlattı..

* Yeni diziniz hayırlı olsun... Konusu nedir “İntikam”ın?

- Babası komplo kurbanı olmuş genç bir kızın intikam savaşı... Beren Saat’in oynadığı Yağmur, babasının suçsuz yere hapse girdiğini ve öldüğünü öğrenince, ona bunu yapanların peşine düşüyor. Kısaca böyle özetleyebiliriz.

* Peki, sizin oynadığınız karakter bu hikayenin neresinde?

- Ben dizide Hakan karakterini canlandırıyorum. Ölen babanın eski iş ortağı. Aslında çok zeki biri ama parasız pulsuz. Kafasında süper fikirler olmasına rağmen kimse onu dinlemiyor, kimse yüz vermiyor. Bir tek ölen adam ilgileniyor işte... “Gel senin projene para yatıralım” diyor. Sonrasında bu proje çok ilerliyor, çok büyük paralar kazanıyorlar. Dolayısıyla Hakan’ın Yağmur’la arasında güçlü bir manevi bağ var.

* Nesi cazip geldi bu karakterin size?

- Benim için en güzel tarafı ne zaman ne yapacağı belirsiz, biraz da yalnız bir adam olmasıydı. Hem çok vicdanlı hem de vicdansız. Yerine, duruma göre... Çok renkli bir karakter.

* Yağmur’a kol kanat gerer de bir hali var.

- Aslında Yağmur intikam yolunda yalnız yürümek istiyor ama Hakan vefakâr bir arkadaş olarak, makul bir mesafede durup onu koruyan bir melek gibi davranıyor.

* Bu intikam ateşinin ortasında kim var bu arada? Kimden intikam almak istiyorler?

- Arsoy ailesi... Aslında onlar da Yağmur’un babasıyla eski arkadaşlar, ama zamanla durum değişmiş.

BEREN’E BİR KEZ DAHA HAYRAN OLDUM

* Sizin en çok Yağmur karakteriyle sahneniz var galiba... Beren Saat’le çalışmak nasıl? Nasıl geçiyor çekimler?

- Çok iyi... Daha önce Beren’le çalışmamıştık ama oyunculuğunu beğeniyordum. Birlikte çalışmaya başladıktan sonra bir kez daha hayran kaldım. Çünkü çok disiplinli. Günde 16-17 saat hiç enerjisini kaybetmeden çalışabiliyor ayrıca... Bence çok başarılı bir oyuncu. Birkaç kavga dövüş sahnesi çektik birlikte, bu kadar rahat tamamlanabilirdi ancak o sahneler.

* Kavgayla mı başlıyor arkadaşlığınız?

- Evet, aynen öyle... İlk olarak kavga ediyoruz. O sahneleri çalışırken Beren’in beni gerçekten çok şaşırttığını söyleyebilirim.

* Hangi anlamda şaşırttı sizi?

- Son derece güçlü, dinamik ve çevik bir oyuncu ile karşılaştım. Zaten dövüş dersleri de alıyordu. Çalıştıkları bir iki videoyu gösterdi. Tamam dedim, olmuşsun! İyi de anlaşıyoruz. İyi bir enerji yakaladık.

BENCE HAKAN’IN KADINSAL KORKULARI VAR

* Senaryonun iyi olması çok önemli tabii ama herhalde yeterli değildir. Bu projeyi kabul ederken onun dışında neleri dikkate aldınız?

- İşin içinde “Yaprak Dökümü”nde birlikte çalıştığımız yönetmenimiz Mesude Erarslan var en başta. Ona çok güveniyorum. Kanalın da büyük önemi var. Ayrıca oyuncu kadrosunun sağlam olması önemliydi. Bütün bunları göz önüne alınca hiç şüphem kalmadı, evet kesinlikle içinde yer almak istediğim bir işti. Sezon başından beri senaryolar geliyordu. Ama ben iyi bir şeyler gelene kadar durmaya kararlıydım. Sonunda bu dizi geldi, benim de içime sindi.

* Mesude Erarslan, Hakan karakterini oluştururken sizi nasıl yönlendirdi?

- Çekimlere başlamadan önce birkaç kere prova yaptık. O provalar sırasında nereye gideceğimize birlikte karak verdik. Bir iki tane çok kilit cümlesi oldu.

* Neydi o cümleler?

- “Bence Hakan’ın kadınsal korkuları var” dedi. Bir oyuncu için iyi bir açılımdı. “Aslında çok sert gözüken ama çok duygusal bir insan” dedi. Bunları konuştuk. Ve çekimler başladıktan sonra “Bir şeyler söyle, nasıl gidiyor?” dedim. “Çok iyi gidiyorsun, kötü bir şey olsa söylerdim” dedi. Ben de ona güveniyorum. Daha önce çalışmış olduğumuz için anlıyoruz birbirimizi.

GİYİM KUŞAM KONUSUNDA DESTEK ALMAM GEREKTİ

* Bu role girebilmek için ne tür çalışmalarınız oldu?

- Hakan giyimine kuşamına çok düşkün bir karakter. Kostüm kreatörlerimiz Hafize ve Seda bana bu anlamda çok yardımcı oldu. Birkaç marka denedik. Çok ciddi çalıştık. Saçlarım da artık biraz daha farklı görünüyor.

* “İntikam”, Amerika’da yayınlanan “Revenge” dizisinden uyarlama... Size dizi için teklif gelmeden önce “Revenge”i hiç izlemiş miydiniz?

- Hayır. Ama teklif geldikten sonra ilk beş bölümüne baktım. Zaten izlemeye başlayınca duramadım, devamı geldi. Şimdi her hafta takip ediyorum.

* Bir yandan da geçen sene başladığınız “Oda ve Adam” adlı tiyatro oyununuz devam ediyor değil mi?

- Evet. Geçen sene tiyatro festivalinde açılışını yapmıştık. Uluslararası bir proje bu. Belçika’da oynadık, ocak ayında Londra’da perde açacağız, sanırım nisanda da Şangay’da olacağız. Nergis Öztürk ile birlikte oynuyoruz. Türkiye’de yapılan modern tiyatronun bir alternatifi diyebilirim bu oyun için. İçinde videolar, şiir, edebiyat ve müzik olan 1,5 saatlik bir gösteri. Kendimi, oyunculuğumu, sahne performansımı zorladığım, ilginç bir oyun.

KOVSANIZ DA GİTMEM HOCAM!

* Sizin için “Yıldız Kenter”in sağ kolu diyorlar. Oysa Yıldız Kenter’in kolay kolay kimseyi beğenmediği ve takdir etmediği söylenir.

- Bizim ilişkimiz çalışma üzerine kuruldu,öyle olgunlaştı. Konservatuvarda küçük bir olay yaşadık, o şekilde başladı ilişkimiz zaten...

* Neydi o olay çok merak ettim...

- Kenter Tiyatrosu’nda Çehov’un “Martı” oyunu oynanıyordu. Ben o sene konservatuvar üçüncü sınıftaydım ama sürekli dersleri asıp tiyatro provalarını izlemeye gidiyordum. Yıldız hoca bir gün “Senin dersin yok mu, burada ne işin var” dedi. Ben de “Var ama şu anda burada çok daha fazla şey öğreniyorum. Burada kalacağım. İzin vermeseniz bile perdenin arkasından izleyeceğim. Gitmiyorum okula” dedim. Galiba hoşuna gitti. Bir sene sonra da bana çok güzel bir rol verdi. O zamandan beri bütün projelerinde var oldum. Dediğin gibi zor beğenir. O beğenmiyor, ben zorla beğendirtiyorum şeklinde ilerledi ilişkimiz işte. Şimdi bütün oyunlarının yönetmen yardımcılığını ben yapıyorum.

Röportaj: Ebru Esen Turgud / Hürriyet